Balenin Tarihçesi
Herhangi bir sanat ya da spor dalını ele almak için öncelikle o dalın tarihçesini öğrenmek gerekmektedir. Çünkü ilgi alanımız olan hangi dal olursa olsun tarihçesini bilmeden tam anlamıyla öğrenmiş sayılmayız. Tarihçenin öneminden bahsettikten sonra balenin tarihçesini kısa bir şekilde ele alalım.
Bale’nin Tarihçesi: Bale ilk olarak rönesans döneminde Fransa’da ortaya çıkmıştır. Bale’nin ortaya çıkmasında mim sanatçıları ve tiyatrocular büyük katkı sağlamışlardır. Gösterilerde yapmış oldukları dans adımları sonrasında bugünkü balenin temelleri atılmıştır. İlk zamanlar balenin spontane hareketler sonucunda oluşmasından dolayı belirli bir koreografi yoktur. Mim sanatçılarının ve tiyatrocuların bale için yaptıkları adımları Dominic de Piacenza ve Antonio Cornazzo isimlendirmeye çalışmış ve bu sayede ilk defa koreografik denemeler ortaya çıkmıştır. Bu koreografik denemelerle belirli bir kompozisyon oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu dans hareketlerinden Fransızlar ciddi şekilde etkilenmişlerdir ve bu dansın devam etmesini istemişlerdir. Bu bağlamda balenin ilk olarak kendini bir koreografiyle göstermesi 1951 yılında Catherine de Medici’nin “Beaujoyeux” adlı Le Ballet Comique de La Reine tarafından sahnelenen gösterisiyle oluşmuştur.
Bu gösteri sonrasında Fransa kralı IV. Henri de Bale’yi desteklemiştir. Yani ilk olarak Fransa’da desteklenen ve ortaya çıkan bale kısa bir zamanda tüm Fransa’ya yayılmıştır. 16 ve 17. yüzyılın sonlarına gelindiğinde ise Bale, İsveç’e ve Danimarka’ya da yayılmıştır.
Bale’nin Altın Çağı: Bale’nin en popüler olduğu dönem XIV. Louis döneminde olmuştur. Kral XIV. Louis’in kendisinin de dansçı olmasının bunun üzerinde etkisi büyüktür. Kral XIV. Louis dönemine kadar Bale halk arasında yapılan ve profesyonel dansçılardan uzak olarak yapılan bir sanat dalıydı fakat Louis döneminde bu durum değişti. İlk defa o zaman profesyonel olan dansçılar değişik kostümler giymiş farklı peruklar takmışlardır.
Neredeyse 18. yüzyıla kadar Bale aslında operayla iç içe bir şekilde ilerlemiştir fakat 18 yüzyıldan sonra Bale kendini operadan soyutlayarak ayrı bir sanat dalı olduğunu göstermiştir. George Noverre Bale’ye kurallar ekleyerek bugünkü Balenin oluşmasını sağlamıştır.
Fransa’dan Rusya’ya: 18. Yüzyılın ortalarına gelindiğinde Rusya’ya da Bale ulaşmıştır. Bale, Petipa ve Saint Leon ile St. Petersburg’da kendine kimlik bulmuş ve onlar sayesinde gelişmiştir. Rusya’nın önemli yapılarından bazıları; Uyuyan Güzel Balesi, Fındıkkıran Balesi ve Kuğu Gölü Balesi’dir.